Huzursuz anlarınızın temel sebebini bilmek ister misiniz?
Zaman zaman her birimiz bunalmış, huzursuz hissederiz. Bazı şeyleri bir türlü düzene koyamamak bizi huzursuz eder. Bu huzursuzluk; giysi dolabınızın düzeninden tutun da ekonomik durumumuza hatta özel hayatımızdaki partnerimizle olan ilişki şeklimize kadar birçok alanda olabilir.
“Hayatıma çeki düzen vereceğim. Nereden başlamalıyım?” diyorsanız gelin bir kaç metotla sıraya koyalım!
Ruhsal Boyutumuzu tanımayla başlayalım mı?
“Neden ruhsal boyuttan başlıyoruz?” derseniz; insanlar zihninde kurguladığı tüm duygu ve düşünceler ile en çok ruhsal boyutunu etkilerler. Zihnimizdeki kaygı ve korkularımız ruhsal alanımızda huzursuz, bunalmış, mutsuz hissetmemize sebep olur. Oysaki her şey zihnimizde başlar. Zihnimizde durumun huzursuz olmak mı yoksa plansız olmak mı olduğunu net ayırt etmemiz gerekir.
Huzursuz değil sadece plansız olabilirsiniz.
Günlük yaşantımızda her birimiz ne kadar rutinin içerisinde görünsek de sosyal varlıklar olarak bizler duygu, düşünce ve kararlardan oluşan ve mükemmel işleyen bir sistemin içerisindeyiz. İyi ki duygularımız var, iyi ki düşünebiliyoruz, iyi ki iyi kötü karalarımız var. Yoksa nasıl kendimiz olurduk? Başka insanlardan farkımızı nasıl ortaya koyabilirdik? değil mi?
Tam bu noktada “Bazen kendimi tanıyamıyorum, çıldıracak gibi oluyorum, tepkilerim ne kadar da farklı olabiliyor” dediğinizi duyar gibiyim ☺
Gelin zihnimizin mükemmel sistemine bir göz atalım.
Kendimizle de olsa iletişim anında zihnimiz öncelikle algıladıklarımızla başlar. Ardından algıladığımız şeylerin bilinçaltımızdaki şekli ve bu verilerle düşünce sistemimizi kullanma şeklimize göre şekillenir. Devreye bilinç girdiğinde ise gerekeni yapabiliyor muyuz? Yoksa, geçerli mazeretler mi üretiyoruz? Bu önemli davranış seçiminize göre yani kararlarınıza göre hayatınız şekilleniyor.
Hadi ayrıntılarına bakalım.
- Algılar (iç ve dış dünyamızdan topladığımız veriler)
- Bilinçaltımız (Bilincimizin %100 kabul ettiği her şeyi uygular ve uygulatır)
- Düşünce (Doğru Düşünce Sistemi; A-A-O-S)
- Bilinç (Gerekeni yap! ya da kendince geçerli mazeretler üret!)
- Karar (onaylar ve eyleme geçirir)
Gerekeni Yap!
Hayatımızda amaçlarımız için zihnimizi en doğru şekilde kullanma eğiliminde olmamız gerekmektedir. Ve duygularımız olmazsa olmazlarımızdır. Bilmeliyiz ki duygular geçicidir yani şiddeti geçicidir. Günlerce mutlu kalamayız. Bir şeylere mutlu oluruz, neşeleniriz, öfkeleniriz ancak biraz zaman geçtikten sonra o duygunun dengeye girdiğini görebiliriz. Bunu her birimiz yaşıyoruz ve yaşamaya da devam edeceğiz. İşte o yüksek duygu anında aldığımız kararlara bir bakmamız gerekir. Zihni doğru kullandık mı, yoksa sadece duygularımız mı bize kararlar aldırdı. Duygu durumunuz eğer yoğunlukta ise kendinize zaman verin. Zihninizi doğru kullanırsanız hem duygularınızı daha iyi kontrol edecek hem de bilinçli bir şekilde yapmanız gereken davranışa, karara odaklanabileceksiniz.
Önemli olan yaşadığınız durumu öncelikle anlayabilmenizdir. Algılarınız yaşadığınız durumu ya da olayı doğru anlamanıza yardım edecek veriler toplar. Bu verileri doğru kullanmanız ve yapmanız gerekenin ne olduğuna odaklanmanız gerekir.
Zaman zaman duygusal kararlar veririz ve bu kararlar genellikle bizi hep o konuda yaşadığımız aynı sonuca götürür. Yaşadığımız o olayı tekrar tekrar farklı zamanlarda yaşarız. Çünkü gerekeni yapmamışızdır ve kendimizce geçerli mazeretler üretmişizdir. Bunu anlamak önemli bir başlangıçtır.
Dünyaca ünlü dahi bilim adamı Albert Einstein'ın dediği gibi “Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemek “deliliktir”.
Davranışa dönüştürmeden önce kararlarımızı zihnimizde doğru düşünce sistemi ile almamız gerekir.
Düşünce sisteminizi doğru kullanmak için öncelikle “anlamalıyız”! Durumu, kişiyi, zamanı her ne ise algıladığımız şey onu anlamalıyız. Bilinçaltımızda bu konu nasıl kayıtlı ise o kayıta göre duygular harekete geçer. İşte o anda bu durumun duygularınızı fazlaca harekete geçirdiğini düşünüyorsanız kendinize zaman verin. Ardından atılacak ilk adım ise bu durumu düzeltmek, tekrar yaşamamak, geliştirmek için gerçekten ne yapmanız gerekiyorsa ona odaklanmaktır. Ve sonunda sağlıklı bir karar aldınız. Tebrikler!. Şimdi ise harekete geçme yani "gerekeni yapma" zamanı!
Örnek Durum
Bunu kilo alma problemi ile örnekleyelim. Kilo aldığımızı düşünüyorsak öncelikle bu konuda veri toplar zihnimiz. Hemen bilinçaltına gider, kışın zaten kilo alınıyor ki, yaz gelsin veririm deriz. Eğer zihnimizi böyle kullanırsak evet maalesef kilo almaya devam ederiz. Gelen kışın alınıyor verisi bilinçaltımızda %100 doğru kabul edildiği için bilincimiz de hiçbir davranışı değiştirmeden yazın kilo vereceğimizi kabul eder.
Oysa ki, “kışın zaten kilo alınıyor ki, yaz gelsin veririm” dediğiniz anda durup bunun yerine "acaba yeme porsiyonlarım mı arttı?, yeterince sağlıklı besleniyor muyum?, spor yapıyor muyum?" şeklinde düşünerek elde ettiğiniz veriler ile yanlış olan davranışı değiştirmeniz hayatınızı değiştirecektir.
Bu nedenledir ki aynı şeyleri düşünüp, aynı davranışları sergilersek hayatımızdaki sorunlar da her zaman daha da büyüyerek karşımıza çıkacaktır.
Her zaman bir sorunla karşılaştığınızda öncelikle "bu sorunda neredeyim, ne durumdayım, bana hissettirdiği ne?" diye sorun. Bunları ve duyguları anlayarak gerekeni yaparak kararlar almanızı önerir, mutlu ve huzurlu bir yaşam dilerim.
Haber Bülteni
Haber bültenine abone olun, Tüm yenliklerden haberdar olun.